1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Ergenlik ve Sonrası Akne: Nedenleri, Tedavi Yöntemleri ve İzlerle Mücadele

Ergenlik ve Sonrası Akne: Nedenleri, Tedavi Yöntemleri ve İzlerle Mücadele

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ergenlik Döneminde ve Sonrasında Akne: Güncel Bilgiler ve Tedavi Seçenekleri

Akne, özellikle ergenlik döneminde gençlerin yaklaşık %85’ini etkileyen yaygın bir cilt sorunudur. Ancak, 30 yaş sonrası da görülebilen akne, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir ve psikolojik sorunlara yol açabilir. Akne izleri ise genellikle yüzde görülen, derinin altında kalan ve kalıcı hale gelen çukur şeklinde izlerdir. Bu izlerin oluşumunun önüne geçmek ve mevcut izleri azaltmak için kişiye özel tedavi planları büyük önem taşımaktadır.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Hülya Süslü, “Mevcut en iyi tedavi yöntemleri bile, kişinin genetik yapısı ve aknenin şiddetine bağlı olarak iz oluşumunu engelleyemeyebilir. Akne izleri, kolajen liflerinin tahribatı sonucu ortaya çıkar ve hastaların psikolojik sağlığı üzerinde ağır bir yük oluşturabilir. Bu nedenle, akne tedavisinde lazer tedavileri, fraksiyonel radyofrekans (altın iğne), PRP, mezoterapi, dermapen, kimyasal peeling ve dermal dolgu gibi çeşitli yöntemler kullanılıyor” açıklamasında bulundu.

Akne Oluşumunu Tetikleyen Faktörler ve Beslenme Alışkanlıkları

Akne oluşumunda genetik faktörler büyük rol oynarken, çevresel faktörler ve hormonal değişiklikler de önemli etkiler taşır. Son araştırmalar, kan şekerini hızla yükselten gıdaların insülin ve diğer hormon seviyelerini artırarak akneyi tetikleyebileceğini göstermektedir. Özellikle yüksek glisemik indeksli gıdalar; çikolata, patates, beyaz ekmek, şeker, hazır gıdalar, kızartmalar ve hazır meyve suları bu gruba dahildir. Ayrıca, süt ürünleri ve whey proteini içeren oral takviyelerin de akne oluşumunu artırdığı bilinmektedir.

Diğer yandan, cilt tipine uygun olmayan kozmetik ürün kullanımı, kortizon içeren ilaçlar, B vitamini takviyeleri, stres ve hormonal dengesizlikler de akne gelişimini tetikleyebilir. Bu faktörlere dikkat edilerek, cilt sağlığını korumak ve akne oluşumunu engellemek mümkün olabilir.

Akne Tedavisinde Yaklaşımlar ve Süreç

Akne tedavisi, dermatologlar tarafından kişiye özel planlanır ve tedavi süresi genellikle birkaç ayı bulabilir. Dr. Süslü, “Topikal tedaviler arasında retinoidler, benzoil peroksit, antibiyotikler ve azelaik asit bulunur. Sistemik tedavilerde ise antibiyotikler, sistemik retinoidler ve hormonal tedaviler tercih edilir. Her hastanın durumu farklıdır ve tedavi, hastanın ihtiyaçlarına göre uyarlanır” diyerek tedavi sürecinin kişiselleştirildiğine dikkat çekti.

Altın İğne ile Cilt Yenileme ve İzlerin Azaltılması

Altın iğne tedavisi, cildin alt katmanlarına radyofrekans enerjisi gönderen mikro iğneler aracılığıyla uygulanır. Bu yöntem, kontrollü bir şekilde ciltte ısı oluşturarak, cilt altındaki kolajen üretimini tetikler, cildin yenilenmesini sağlar ve akneye bağlı izlerin görünümünü hafifletir. Ayrıca, kan dolaşımını artırır ve cilt sağlığını destekler.

Dr. Süslü, “Altın iğne işlemi, kişiye göre genellikle 3-6 hafta aralıklarla 3-4 seans şeklinde uygulanır. Seans sayısı ve aralıkları, hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir. İlk seanstan itibaren ciltte olumlu etkiler görülür ve bu etkiler seanslar ilerledikçe artar. Yıllık tekrarlamalar veya belirli periyotlarla yapılan idame seanslarıyla sonuçlar sürdürülebilir hale gelir” açıklamasında bulundu.

İşlem Süreci ve Güvenlik

İşlem sırasında minimum ağrı hissedilir ve yaklaşık 30 dakika öncesinde uygulanan lokal anestezik krem sayesinde konfor sağlanır. İşlem süresi, uygulama bölgesine göre 30-60 dakika arasında değişir. Sonrasında ciltte kızarıklık oluşabilir, bu genellikle birkaç saat içinde kendiliğinden geçer ve hasta hemen sosyal yaşamına devam edebilir. Tedavi yaz ve kış aylarında uygulanabilir; kışın özellikle güneş koruyucu kullanmak önemlidir.

İşlem sonrası cilt, yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu ürünlerle korunmalı ve güneş ışınlarından uzak durulmalıdır. Ayrıca, altın iğne tedavisi, dolgu, subsizyon, mezoterapi ve PRP gibi diğer cilt yenileme teknikleriyle kombine edilerek, yeni kolajen sentezi teşvik edilir ve cilt sağlığı desteklenir. Ancak, hamile ve emziren kişiler, kalp pili olanlar, açık yara veya enfeksiyon bulunan bölgelerde bu tedavi uygulanmamalıdır.

Sonuç ve Uyarılar

Altın iğne ve diğer cilt yenileme yöntemleri, akne izlerinin görünümünü hafifletmek ve cilt sağlığını desteklemek amacıyla etkili çözümler sunar. Ancak, her tedavi kişiye özgü olup, uzman bir dermatolog gözetiminde yapılmalıdır. Ayrıca, tedavi sonrası uygun bakım ve koruma ile sonuçlar optimize edilir.

Ergenlik ve Sonrası Akne: Nedenleri, Tedavi Yöntemleri ve İzlerle Mücadele
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Şehir Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet