Audi, Ingolstadt’taki yeni In-Campus teknoloji parkını gururla hizmete sundu
Yedi yıl boyunca süren kapsamlı zemin iyileştirme ve altyapı çalışmalarının ardından, Audi tarafından hayata geçirilen bu modern teknoloji merkezi, ulaşım ve otomotiv endüstrisinin geleceğine yön verecek yeniliklerle donatıldı. Bu devasa tesis, özellikle araç güvenliği ve bilgi teknolojileri alanında dünyanın en gelişmiş altyapılarını barındırıyor. Aynı zamanda Volkswagen Grubu’nun önde gelen yazılım şirketi CARIAD’ın en büyük lokasyonu burada konumlanıyor, böylece marka dijital dönüşümde öncü konumunu pekiştiriyor.
Gelişmiş Araç Güvenliği ve Test Alanları
In-Campus’un en dikkat çekici yapılarından biri olan Araç Güvenlik Merkezi, toplamda 130 x 260 metre ölçülerinde olup, gelişmiş pistleri ve test alanlarıyla otomotiv güvenliği konusunda sınırları zorluyor. Bu merkez, geliştirme ve test süreçlerini hızlandırmak amacıyla tasarlandı. 50 x 50 metre boyutlarındaki sütunsuz entegre çarpışma alanı, farklı çarpışma senaryolarına imkan tanıyor. Özellikle araçlar arası ve araçlara karşı gerçekleştirilen çarpışma testleri için donatılan bu alan, gerçek hayattaki kazalara en yakın koşulları sunuyor. En uzun pistleri 250 metreyi bulan bu tesis, önceden fren müdahaleleriyle gerçekleştirilen çarpışma testleri sayesinde otomobil güvenliğinde çıtayı yükseltiyor. Ayrıca, sabit ve hareketli çarpma blokları, test verimliliğini artırarak, her yıl Ingolstadt’taki üretim tesislerimizde gerçekleştirilen kapsamlı araç çarpışma testlerini daha da detaylandırıyor.
Bu gelişmiş test altyapısı, yaklaşık 100 personelin sistemler, gövdeler ve bileşenler üzerinde çalışmasını sağlıyor ve böylece araç güvenliği alanında öncü adımlar atılıyor.
Yeni Nesil Bilgi İşlem Merkezi
Test ve güvenlik alanlarının yanı sıra, In-Campus içerisinde yer alan Bilgi İşlem Merkezi, toplamda 10.000 metrekarelik geniş bir alana yayılmış durumda. Bu merkez, AUDI AG’nin teknolojik vizyonunu hayata geçirmek üzere tasarlandı ve en ileri donanım ile yazılımlarla donatılmıştır. Burası, yaklaşık 2.400 metrekarelik alanda 800’e yakın sunucu ve veri depolama birimini barındırıyor. İlk aşamada 2 megavat civarında enerji kullanımı öngörülürken, bu kapasitenin 4,4 megavata çıkarılması planlanıyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik odaklı tasarımı sayesinde, teknolojik altyapıdan çıkan atık ısı, kampüsün enerji ihtiyacını karşılamak için yeniden kullanılıyor. Bu sistem, enerji verimliliğini artırırken, merkezi enerji kontrolü ile maksimum kullanılabilirlik ve arıza güvenliği sağlanıyor.
In-Campus ve Dijitalleşme
In-Campus’un kuzeybatısında yer alan Proje Evi, yaklaşık 42.000 metrekarelik ofis ve atölye alanıyla, yazılım ve dijitalleşme çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. Burada, CARIAD’ın 2020 yılından beri faaliyet gösteren en büyük teknoloji merkezi bulunuyor. 2.000’in üzerinde uzman personel, dijital sürüş, otonom araç teknolojileri, platform geliştirmeleri ve bulut çözümleri üzerinde çalışıyor. Ayrıca, Volkswagen Grubu’nun çeşitli markalarına yönelik yeni yazılım mimarileri ve elektrikli platformlar burada geliştiriliyor. Özel laboratuvarlar ve atölyelerde, ekipler araçlara entegre yazılım çözümleri geliştiriyor ve test ediyorlar.
Kampüsün kuzeydoğusunda bulunan iki katlı bina ise, İleri Teknoloji ve Eğitim Merkezi olarak hizmet veriyor. Ingolstadt Teknik Meslek Yüksekokulu ile ortak geliştirilen bu alan, otomatik ve bağlantılı sürüş teknolojileri alanında dijital testler yapıyor. Ayrıca, burada eğitim odaları, itfaiye istasyonu ve koruma tesisleri yer alıyor. In-Campus’un A9 otoyoluna doğrudan bağlantısı ise, otonom sürüş teknolojilerinin geliştirilmesi ve test edilmesi açısından büyük avantaj sağlıyor.
Yenilikçi Enerji ve Sürdürülebilirlik Yaklaşımları
In-Campus, enerji kullanımını en üst seviyede sürdürülebilir hale getirmek amacıyla tasarlandı. Mevcut durumda dışarıdan yeşil enerji temin edilmekte olup, gelecekte kendi enerjisini üretmeye yönelik planlar bulunuyor. Atık ısı kullanımı, enerji depolama ve akıllı kontrol sistemleri sayesinde enerji verimliliği artırılıyor. Bu sistemler, boru hatları ve iki yönlü ısı pompalarıyla, binaların ısıtma ve soğutma ihtiyaçlarını karşılıyor. Yer altı suyu arıtma sistemleri, kirli suyu temizleyerek ısıtma ve soğutma işlemlerinde kullanıyor. Ayrıca, enerji ihtiyaç fazlası durumlarda, 3.000 metreküplük kapasiteli termal enerji depolama sistemleri devreye giriyor ve tam anlamıyla entegre bir enerji yönetimi sağlanıyor.
Çevreci ve modüler enerji konseptleri, yenilikçi bileşenlerle desteklenerek, enerji üretimi ve tüketimini optimize ediyor. Çatıdaki güneş panelleri ise, fosilsiz enerji üretimine katkıda bulunuyor.
Çevresel Temizlik ve Zorlukların Aşılması
Eski bir rafineri sahası olan In-Campus, 2008 yılında kapatıldıktan sonra ağır sanayi kullanımı sonucu ciddi çevresel kirlenmelere maruz kalmıştı. 900 ton akaryakıt, 200 ton hafif benzin ve çeşitli kimyasal maddelerin toprak ve yeraltı sularını kirlettiği bu alan, 2015 sonbaharında AUDI ve yerel yönetim iş birliğiyle satın alındı ve kapsamlı temizleme çalışmalarına başlandı. Hava püskürtme gibi gelişmiş yöntemler kullanılarak, toprak ve yeraltı suları arındırıldı. Çalışmalar, 2021 sonunda büyük ölçüde tamamlandı ve 15 hektarlık doğal alanlar ve biyotoplar oluşturuldu. Bu alanlar, sürdürülebilirlik ve ekolojik denge açısından büyük önem taşıyor ve Tuna Nehri kıyılarına huzur ve doğa ile bütünleşmiş bir yaşam alanı sunuyor.
İyileştirme çalışmaları 2028 yılına kadar devam edecek ve alanın ekolojik yapısı daha da güçlendirilecek. Bu projeler, Almanya’nın en büyük ve en kapsamlı zemin iyileştirme projeleri arasında yer alarak, sürdürülebilirlik ve inovasyonun en güzel örneklerinden biri olmaya devam ediyor.