Giriş
Uluslararası danışmanlık devi EY’ın güncel raporuna göre, küresel bankacılık sektöründe geleceğin yetenekleriyle ilgili ihtiyaçlar, eskisine kıyasla çok daha belirgin hale geliyor. Z kuşağı, bankaların müşteri tabanını çeşitlendiren ve dijital dönüşümde öncü olacak yeni bakış açıları getiriyor. Bu nesil, teknolojiyi yakından tanıması ve veri odaklı yaklaşımlara olan ilgisiyle sektörün gelişimini şekillendiriyor. Ancak, bankaların bu kuşağı cezbetmek ve onları sektörün aktif bir parçası haline getirmek için bazı stratejik adımlar atması gerekiyor.
1. Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık İlkeleriyle Radikal Değişiklikler
Z kuşağı, çalışma ortamlarında kendi kimliklerini yansıtan ve kapsayıcı bir atmosfer arıyor. Bu bağlamda, bankalar, toplumsal cinsiyet, etnik köken ve farklılıkları gözeten politikalar geliştirerek, çeşitlilik ve eşitliği temel alan kültürel değişiklikler yapmalı. Özellikle kadınların finans sektöründeki temsiliyetini artırmak adına, liderlik ve karar alma süreçlerine daha fazla kadın katılımını teşvik etmek, sektörde önemli bir fark yaratacaktır. Bu adımlar, sadece toplumsal sorumluluk bilincini yükseltmekle kalmayıp, aynı zamanda genç kuşağın güvenini kazanmak adına da kritik öneme sahiptir.
2. Geleneksel İşlerin ve Kariyer Fırsatlarının Modernizasyonu
Çalışma hayatına yeni atılan Z kuşağı, farklı ve çeşitli kariyer rotalarını deneyimlemeyi tercih ediyor. Bu nesil, yaşamları boyunca yaklaşık altı farklı kariyer ve 18 farklı iş yerinde çalışmayı öngörüyor. Bu nedenle, bankalar, iş modellerini yenilemeli ve çalışanlara çeşitli gelişim imkanları sunmalı. Esnek kariyer yolları ve kariyer gelişim programları, genç yeteneklerin ilgisini çekmenin anahtarları arasında yer alıyor. Ayrıca, kurum içi rotasyon ve çeşitli projelerle, çalışanların farklı beceriler edinmesi teşvik edilmelidir.
3. Öğrenme Deneyiminin Dönüştürülmesi
Teknolojiyi küçük yaşlardan itibaren benimseyen Z kuşağı, öğrenme süreçlerinde dijital ve interaktif yaklaşımlara alışmış durumda. Bu nedenle, bankalar, dijital eğitim platformları ve simülasyonlar aracılığıyla yetenek gelişimini desteklemeli. Yüz yüze eğitimlerin yanı sıra, sanal gerçeklik ve yapay zekayı kullanarak, çalışanların becerilerini hızla geliştirmelerini sağlamak, sektörde fark yaratacaktır. Bu yeni öğrenme modelleri, çalışanların daha geniş ve güncel bilgiye ulaşmasını kolaylaştırırken, motivasyonu da artıracaktır.
4. Teknoloji ve Veri Yeteneklerine Yatırım
Bankalar, en iyi teknolojik altyapıya ve veri analitiği yeteneklerine sahip personeli çekmek ve elde tutmak adına stratejik yatırımlar yapmalı. Bu bağlamda, eski ve uyumsuz teknolojik sistemleri modern teknolojilerle yenilemek ve çalışanlara sürekli eğitimler vererek yeni teknolojilere uyumlu hale getirmek büyük önem taşıyor. Ayrıca, veri güvenliği ve yapay zekâ gibi alanlarda uzmanlaşmış yetenekleri bünyeye katmak, rekabet avantajını artıracaktır. Teknolojinin getirdiği yeniliklere ayak uydurmak, bankaların sürdürülebilir büyümesi için temel unsurlardan biri haline geliyor.
5. Sosyal Sorumluluk ve Anlam Dolu İşler
Z kuşağının yaklaşık %63’ü, iklim krizi ve sosyal eşitlik gibi konularda duyarlı işverenlerde çalışmayı önceliyor. Bu nedenle, bankalar, sürdürülebilirlik ve topluma katkı projelerine öncelik vererek, bu neslin değerleriyle uyumlu bir imaj oluşturmalı. Ayrıca, mesleki gelişimi teşvik eden ve çalışanların sosyal sorumluluk projelerine katılımını sağlayan programlar geliştirilmelidir. Bu sayede, genç kuşak, kendilerini daha anlamlı ve amaca uygun işler içinde bulabilir.
6. Esneklik, Şeffaflık ve Zindelik Kültürünün Güçlendirilmesi
Son yıllarda iş dünyasında önemli bir dönüşüm yaşandı. Hibrit çalışma modelleri, Z kuşağının iş yapış biçimini şekillendirdi. Ancak, uzaktan çalışma ve esneklik sağlanırken, artan iş yükü ve sağlık endişeleri de göz önünde bulundurulmalı. Bankalar, çalışanların iş-yaşam dengesini gözeterek, esneklik, şeffaflık ve çalışan sağlığına önem veren bir kültür oluşturmalı. Bu yaklaşım, motivasyonu artırırken, sektördeki bağlılığı da güçlendirecektir.
Değerlendirme ve Yorumlar
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Bölüm Başkanı ve Şirket Ortağı Gökhan Gümüşlü, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yapmıştır: “Dünün işlerine, geleceğin yeteneklerini yerleştirmek mümkün olmayabilir. Yeni nesil çalışanlar; dijital ortamda etkinliğe, yaratıcı ve stratejik projelerde yer almaya, ve farklı beceriler kazanmaya büyük önem veriyor. Bankalar, Z kuşağının bu beklentileri doğrultusunda, müşteri odaklı dijital çözümler ve yenilikçi iş modelleri geliştirerek rekabet avantajı sağlayabilirler. EY olarak, bu dönüşümde aktif rol almaktan gurur duyuyoruz.”
Sonuç ve Kaynaklar
Yetenek deneyiminde yapılacak doğru yeniliklerle, bankacılık sektörü Z kuşağının tercih ettiği sektör haline gelmeye hazırlanıyor. Bu gelişmeler, bankaların gelecekteki yetenek akışını güvence altına alırken, sektördeki rekabet gücünü de artıracaktır. Ayrıca, hızla dijitalleşen ve yeniliklere açık bu sektörden kazanç sağlayacak pek çok fırsat bulunmaktadır. Bu içerik ve detaylar hakkında daha fazla bilgiye EY web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Hakkımızda
EY olarak amacımız, müşterilerimize, çalışanlarımıza ve toplumumuza değer katmak ve güven ortamını güçlendirmektir. Dünya genelinde 150’den fazla ülkede faaliyet gösteren ekiplerimizle, denetim, danışmanlık, hukuk, kurumsal finansman, strateji ve vergi alanlarında çözümler sunuyoruz. Bağımsızlık ilkesiyle hareket eden EY, güvenilirliği ve yenilikçi yaklaşımıyla iş dünyasının karşılaştığı zorluklara yanıt veriyor. EY, küresel bir organizasyondur ve bağlı bulunduğu Ernst&Young Global Limited, bağımsız üye şirketler topluluğudur. Bu içerik ve bilgiler, EY’nin uzman görüşleri ve sektörel analizleri doğrultusunda hazırlanmıştır.
