Birinci Yerel Yönetimler Türkiye Buluşması Çerçevesinde Düzenlenen Çalıştayda İzmir’in Yenilikçi Yaklaşımları ve Gelecek Vizyonu
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden yerel yöneticilerin ve uzmanların katılımıyla gerçekleşen, özellikle deprem ve iklim değişikliği konularına odaklanan bu önemli çalıştayda, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve Ege Belediyeler Birliği Başkanı Tunç Soyer, şehrin sürdürülebilir ve doğayla uyumlu gelişimine ilişkin detaylı projelerini ve vizyonunu kamuoyuyla paylaştı. Soyer, etkinlikte yaptığı konuşmada, İzmir’in sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda afetlere karşı dirençli yapısıyla da fark yaratmaya devam ettiğine vurgu yaptı.
İzmir’de yaşanan 6 Şubat 2020 tarihli yıkıcı depremin ardından alınan önlemler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Soyer, şunları dile getirdi: “İzmir, doğal fay hatları üzerinde bulunmasına rağmen, afetlere karşı hazırlıklı olmayı ve şehir planlamasında yenilikçi stratejiler geliştirmeyi sürdürüyor. 30 Ekim 2020’de gerçekleşen 6.9 büyüklüğündeki deprem sonrası, kayıplarımızı en aza indirmek ve gelecek nesillere daha dirençli bir şehir bırakmak temel önceliğimizdir.” Ayrıca, deprem öncesi hazırlıklar, ilk 24 saat ve ilk hafta için belirlenen acil müdahale planları ve uzun vadeli kentsel dönüşüm projeleriyle İzmir’in afetlere karşı dayanıklılığını artırmayı hedeflediklerini belirtti.
Soyer, şehrin kentsel dönüşüm ve risk azaltma alanında Türkiye’ye örnek olacak modeller geliştirdiğine de dikkat çekti. “İzmir’de, mekânsal adalet ilkesi doğrultusunda yürütülen çalışmalarımız, 248 hektarlık alanda sürdürülen projeler ve Halk Konut Projemizle, Türkiye’de yeni bir kentsel dönüşüm modelini hayata geçiriyoruz. Bu projelerle, vatandaşlarımıza güvenli ve sağlıklı yaşam alanları sunmayı amaçlıyoruz.”
Geleceğin İzmir’ini Şekillendiren Yenilikçi Projeler ve Stratejiler
Soyer, şehirde sürdürülebilirliği ve iklim dostu yaşam biçimlerini teşvik etmek amacıyla geliştirdikleri projelerden bahsetti. “Geliştirdiğimiz ‘Acil İzmir’ mobil uygulamasıyla, afetlerde hızlı iletişim ve koordinasyon sağlıyoruz. Ayrıca, 1.290 mahallenin afet gönüllüleriyle güçlendirilmiş dayanışma ağları kuruyoruz” diyerek, toplumsal bilinçlenmeye ve katılıma verdikleri önemi vurguladı.
Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakmak adına, şehirlerin sadece ekonomik değil, aynı zamanda ekolojik ve sosyal açıdan da dirençli olması gerektiğini belirten Soyer, “Dünyanın yüzde 56’sı şu anda kentsel alanlarda yaşıyor ve bu oran 2050’ye kadar %68’e ulaşacak. Bu nedenle, şehirlerimizi doğanın bir parçası olarak inşa etmek, iklim krizine karşı en güçlü silahımızdır” şeklinde konuştu. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak ve yeşil alanları genişletmek gibi sürdürülebilir projelerin önemine de değindi.
İzmir’in Örnek Çalışmaları ve Uluslararası Standartlara Uygun Stratejiler
Soyer, İzmir’in sürdürülebilirlik ve afet yönetimi alanında uluslararası standartlara ulaşmış stratejik planlar ve projeler geliştirdiğine dikkat çekti. “Yeşil Şehir Eylem Planı ve Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı ile 2030 yılında iklim nötr bir şehir olmayı hedefliyoruz. Ayrıca, Biyogaz Tesisleri, Sünger Şehir ve Yaşayan Parklar gibi projeler, şehrimizin doğayla uyumlu ve dirençli yapısının temel taşlarıdır” dedi.
Soyer, vatandaşların şehir yaşamında güven duygusunu artırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek adına, akıllı şehir teknolojilerini ve entegre afet yönetimi sistemlerini kullanmaya devam ettiklerini belirtti. “İzmir, sadece bir şehir değil, aynı zamanda sürdürülebilir yaşamın ve dayanışmanın simgesi olmaya devam edecektir” diyerek sözlerini tamamladı.
Çalıştayın Toplumsal ve Kurumsal Katkıları
Türkiye Meclis Üyeleri Birliği Başkanı Yalçın Kocabıyık ve diğer katılımcı belediye başkanları, İzmir’in bu alandaki başarılı örneklerini paylaşarak, bölgesel ve uluslararası işbirlikleri ve deneyimlerin artırılması gerektiğine vurgu yaptı. “İzmir, çağdaş, özgür ve örnek bir şehir olarak, Türkiye’nin gelişimine öncülük etmektedir” ifadeleriyle, şehrin vizyonuna ve projelerine olan güvenlerini dile getirdiler.
Etkinliğin sonunda, katılımcılar, yerel yönetimlerin sürdürülebilirlik ve afet yönetimi alanında yeni ufuklar açtığını ve bu toplantının, ülke genelinde farkındalık ve inovasyonun artmasına önemli katkılar sağlayacağını belirtti. “Bu toplantı, bir dönüm noktasıdır ve yeni projelerin başlangıcıdır” diyerek, İzmir’in ve Türkiye’nin daha dirençli ve sürdürülebilir şehirler yolunda ilerleyeceğine olan inançlarını dile getirdiler.
