İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Uluslararası Tekstil Bienali’nin görkemli açılışını gerçekleştirdi
İzmir, kültür ve sanat dünyasının önemli etkinliklerinden biri olan Uluslararası Tekstil Bienali’nin kapılarını ziyaretçilere açtı. Başkan Tunç Soyer, törende yaptığı konuşmada, tekstil sektörünün İzmir’in tarihindeki ve günümüzdeki önemine vurgu yaptı. Soyer, “Tarihi 8 bin yıl öncesine dayanan ilk dokuma araçları ve antik zeytin işliği gibi miraslarımız, İzmir’in yaratıcı ve inovatif ruhunu yansıtıyor. Hareketli ticaret hayatı ve çok renkli, çok kültürlü yapısıyla İzmir, Akdeniz’in sanat ve üretim merkezlerinden biri olmayı sürdürüyor” dedi.
Türkiye’nin ilk Uluslararası Tekstil Bianel’i 4 Eylül’den 24 Kasım’a kadar sanatseverleri ağırlayacak. Açılışta, küratörlüğünü sanatçı Nihat Özdal’ın üstlendiği sergide, 17 farklı ülkeden 57 sanatçı eserlerini sergiledi. Sergiler, Kültürpark’taki Atlas Pavyonu, Pakistan Pavyonu, Kemeraltı’ndaki Agora Antik Kenti, Etz Haim Sinagogu ve Alga Çikolata Fabrikası gibi birçok farklı mekânda sanatseverlerle buluşuyor. Başkan Soyer, sergileri tek tek inceleyerek eserler hakkında sanatçılardan bilgi aldı ve ziyaretçileri büyüleyen sanat eserlerinin zenginliğine tanıklık etti.
İzmir’in tarih boyunca inovasyon ve yaratıcılık merkezi olması
Başkan Soyer, açılışta yaptığı konuşmada, bienalin 92. İzmir Enternasyonel Fuarı kapsamında düzenlendiğini belirtti. İzmir’in tarih boyunca Akdeniz’in en önemli limanları ve ticaret merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Soyer, “8 bin 500 yıllık tarihi boyunca, doğudan ve batıdan gelen ürünlerle birlikte yaratıcı fikirler de İzmir Limanı’nda harmanlanmış. Bu zengin kültürel ve ticari miras, şehrimizi inovasyon ve yaratıcılığın başkenti haline getirmiştir. Urla Klazomenai’de bulunan Anadolu’nun en eski zeytin işliği ve Kemalpaşa’daki ilk dokuma araçları, İzmir’in bu benzersiz özelliklerini ortaya koyuyor. Ayrıca, hareketli ticaret hayatı ve çok kültürlü yapısıyla İzmir, sanat üretiminde de kendine özgü bir şehir olmayı sürdürüyor” şeklinde konuştu.
Sözlerine devam eden Soyer, tekstil sektörüne olan katkılarından bahsederek, “Fashion Prime, Fashion Tech ve IF Wedding Fuarlarıyla İzmir ve Türkiye tekstil sektörünü global arenada tanıtmayı sürdürüyoruz. Bu etkinlikler, şehrimizin ve ülkemizin tekstil alanındaki gücünü ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Bienalin ana teması ve yavaşlık kavramı
Başkan Soyer, bienalin temel temasını “Yavaş Kumaş” olarak belirlediklerini ifade ederek, “Dünyanın ilk CittaSlow Metropolü olan İzmir, tüm dünyada ve tekstil sektöründe de etkisi hissedilen ‘yavaşlık’ kavramını bu bienalin merkezine taşıyor. Bu tema, sürdürülebilirlik ve etik değerler çerçevesinde, modern yaşamın hızlı temposuna karşı bir duruş sergiliyor” dedi.
İzmir’in ilham veren ve sanatçı dostu atmosferi
Uluslararası Tekstil Bienali’nin küratörü Nihat Özdal ise, İzmir’in kendine özgü atmosferi ve tarihinden ilham alarak hazırlıklarını tamamladıklarını belirtti. “İzmir, yaklaşık 8 bin 500 yıllık bir geçmişe sahip ve bu zenginlik, bizlere dokuma tezgahlarından antik fabrikalara kadar ilham kaynağı oldu. Şehir, tekstil sanatçılarına ilham veren bir merkez. Yurt dışından birçok sanatçı, burada yaşamasalar da eserleriyle katılarak, İzmir’in sanat ve üretim ruhunu yansıtıyorlar. Bu bienal, İzmir’in sanatçı şehri olmasının en güzel göstergesidir” dedi.
İzleyicileri etkileyici bir yolculuğa davet
Bienalin ana teması “Yavaşla, Dokunuşa Odaklan!” olarak belirlenmiş olup, tekstil sanatının dokunuş, bağlantı ve yavaşlık kavramlarını keşfetmek isteyenlere eşsiz bir platform sunmayı amaçlıyor. Sanatçılar, el emeği ve özenle hazırladıkları eserlerle, izleyicilere tekstilin gücünü ve anlamını yeniden hatırlatıyor. Sergiler, sürdürülebilirlik ve etik uygulamaları da vurgulayarak, ziyaretçilere dokunma, gözlemleme ve düşünme fırsatı sunuyor. Bu etkinlik, tekstil sanatının derinliklerine inmek isteyen herkes için unutulmaz bir deneyim olacak.