Uluslararası Eşit Ücret Günü ve Kadınların Güçlendirilmesi
Uzun yıllardır toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların iş gücüne aktif katılımını destekleyen Anadolu Efes, 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü kapsamında önemli mesajlar verdi. Dünya genelinde kadınların iş gücüne katılım oranı yalnızca %47,4 seviyesinde iken, Birleşmiş Milletler Kadın Örgütü’nün yaptığı araştırmalar, aynı işi yapan kadınların erkeklere kıyasla ortalama %17 daha az kazandığını ortaya koyuyor. Bu veriler, kadınların ekonomik yaşamda eşit fırsatlara ulaşması için alınması gereken acil önlemlerin önemini vurguluyor.
Anadolu Efes’in Sürdürülebilirlik ve Eşitlik Hedefleri
Yurt içi ve yurt dışındaki faaliyetleriyle toplamda 6 farklı ülkede 8.000’den fazla çalışanı bulunan Anadolu Efes, sürdürülebilirlik stratejisinde özellikle “Fırsat eşitliğiyle güçlenmek” odak noktasını belirlemiş durumda. Bu doğrultuda, FMCG sektöründe “İş’te Eşit Kadın” Sertifikası’nı alan ilk şirket olarak, %30 olan kadın temsiliyet oranını 2030 yılına kadar %50+1 seviyesine çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca, şirket “Eşit işe eşit ücret” ilkesini benimseyerek, bağımsız denetim kuruluşlarının güvence beyanlarıyla bu prensibi düzenli olarak doğruluyor.
Eşit Ücret ve Toplumsal Farkındalık
Eşit işe eşit ücret, tüm çalışanların cinsiyet gözetmeksizin, yaptığı işin değeri veya niteliği ne olursa olsun, aynı karşılığı almaları gerektiği ilkesi anlamına gelir. Bu temel ilke, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer almakta ve 2030 yılı hedefleri arasında öncelikli olarak yer almaktadır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve UN Women gibi kurumların iş birliğiyle kurulan “Uluslararası Eşit Ücret Koalisyonu” (EPIC), küresel çapta farkındalık yaratmak ve uygulamaları hızlandırmak adına çalışmalar yürütmektedir. 2020 yılında ise, 18 Eylül Uluslararası Eşit Ücret Günü olarak belirlenmiş ve bu gün, ücret eşitsizliklerinin temel nedenlerini anlamak ve cinsiyete dayalı ücret farkını kapatmak için küresel bir platform oluşturmaktadır.
Anadolu Efes’in Toplumsal Katkıları ve Vizyonu
İnsan kaynakları Direktörü Banu Artüz ise yaptığı açıklamada, “Dünyada kadınların işgücüne katılım oranı %47,4 iken, Türkiye’de bu oran sadece %33 seviyesindedir. Bu da, erkeklere kıyasla yaklaşık 40 puanlık bir fark olduğunu gösteriyor. Kadınların ekonomik hayata katılımı ve ücret konusunda yaşadıkları dezavantajlar, sürdürülebilir büyüme ve adil gelişim açısından büyük önem taşımaktadır. OECD ülkelerinde son 10 yılda çalışma hayatında cinsiyet eşitliği konusunda alınan adımlar ise oldukça yavaş ilerlemektedir. Eğer bu hızla devam edilirse, 18 yaşında işe başlayan bir kadın, çalışma hayatı boyunca ücret eşitliğini göremeyebilir. Bu nedenle, tüm bu bulgular, ücret farkları ve ekonomik eşitsizliklerin giderilmesi adına acil ve kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiğine işaret ediyor.” dedi.
Şirket olarak, “Fırsat eşitliğiyle güçlenmek” ilkesi doğrultusunda, çeşitli ülkelerdeki çalışanlarına eşit fırsatlar sunmayı sürdürüyor ve farklılıkları kucaklayan kapsayıcı bir çalışma ortamı oluşturmaya devam ediyor. Anadolu Efes, kadın temsiliyetini artırmak ve iş yerinde çeşitliliği sağlamak amacıyla, özellikle üretim ve satış gibi alanlarda yeni planlar geliştirmektedir. Bu vizyonla, 2030’a kadar kadın temsil oranını %50+1’e çıkarmayı hedeflerken, sürdürülebilir ve adil bir ekonomi için örnek teşkil etmeyi amaçlamaktadır.
Kurumsal Sosyal Sorumluluk ve Anadolu Efes Hakkında
54 yıllık köklü geçmişiyle Anadolu Efes, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da en büyük 10 bira üreticisi arasında yer almakta. Avrupa’nın ise en büyük 5 bira şirketinden biri olarak faaliyet gösteren şirket, 70’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek küresel pazarda önemli bir konuma ulaşmıştır. Topluma ve çevreye verdiği değeri her zaman ön planda tutan Anadolu Efes, sürdürülebilirlik alanında yaptığı çalışmalarla da öne çıkıyor. 2010 yılından itibaren, uluslararası GRI standartlarını esas alan sürdürülebilirlik raporlarıyla şeffaf ve hesap verebilir bir şekilde ilerlemesini kamuoyu ile paylaşıyor. 2023 yılında ise, ilk entegre kurumsal raporunu yayımlayarak, sürdürülebilirlik yolculuğunun yeni aşamasını başlatmıştır.
