Karşıyaka Belediyesi’nin Sivrisineklerle Etkin ve Bilimsel Mücadele Yöntemleri
Karşıyaka Belediyesi, haşerelerle mücadelede çevre dostu ve bilimsel temel üzerine kurulu yöntemleri kullanmaya devam ediyor. Bu kapsamda, özellikle sivrisinek popülasyonunu kontrol altına almak amacıyla, larva seviyesinde biyolojik mücadele yöntemlerini tercih ediyor. Sivrisineklerin üreme alanlarına bırakılan Gambusia Affinis (sivrisinek balığı), bu alanda oldukça etkili sonuçlar veriyor.
Özellikle Atakent Gondol Kafe Restoranın göletine, yaklaşık 6 ay önce, biyolojik mücadele kapsamında sivrisinek balıkları bırakıldı. Bu uygulama, hem sivrisinek larvalarını doğal yollarla yok etmeye hem de suyun kalitesini artırmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu sayede, kimyasal ilaçlamaya gerek kalmadan, doğanın kendi döngüsü ve biyolojik denge korunuyor.
Bilimsel ve Çevreci Yaklaşımlar
İklim değişiklikleri ve küresel ısınmanın etkisiyle sivrisineklerin üreme hızlarının arttığı, tür çeşitliliğinin ise genişlediği gözlemleniyor. Bu nedenle, Karşıyaka Belediyesi, mücadelede kimyasal kullanmak yerine biyolojik yöntemleri tercih ediyor. Ekipler, hem ilaçlamalar hem de doğal yok ediciler aracılığıyla sivrisineklerin üreme noktalarına müdahale ediyor.
Nisan ayında, Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından temin edilen Gambusia Affinis balıkları, ilk olarak Atakent Gondol Kafe Restoranı göletine bırakıldı. Bu balıklar, larvaların beslenmesini sağlayarak, 8 bin metrekarelik gölet alanında sivrisinek larvalarını hızla yok etti. Aynı zamanda, yaklaşık 6 bin 500 ton suyun temizlenmesine katkıda bulundu. Bu biyolojik yöntem sayesinde, kimyasal ilaçların kullanım maliyetleri haftalık 20 bin lira seviyesinden tasarruf edilerek, çevreye zarar vermeden sürdürülebilir bir mücadele gerçekleştiriliyor.
Balıkların Artan Popülasyonu ve Su Kalitesine Katkısı
Sivrisinek balıkları, Lepistes ve diğer tatlı su balıkları ile aynı aileden olup, soğuk ya da sıcak fark etmeksizin tatlı sularda yaşayabiliyor. Balıkların popülasyonunun artmasıyla, suyun daha hızlı temizlendiği ve ekosistemin doğal dengesinin korunduğu gözlemleniyor. Bu biyolojik çözüm, hem ekonomik hem de çevre açısından sürdürülebilir bir yöntem olarak ön plana çıkıyor.