Yerel ekonomiye destek ve sürdürülebilir üretim projeleriyle öne çıkan Ordu
Türkiye’nin kıymetli üretim merkezlerinden biri olan Ordu, Cumhurbaşkanlığı himayesinde yürütülen ve büyük bir gururla sürdürülen “Beni Hafife Alma” (BHA) projesiyle önemli bir dönüşüm yaşıyor. Bu proje, Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Migros’un ortak girişimleriyle, bölge halkının ekonomik kalkınmasına ve yerel üretimin güçlendirilmesine öncülük ediyor. Özellikle kafessiz yöntemle üretilen, yıllık 35 milyon adet yumurta ile bölgenin adını Türkiye’nin önde gelen yumurta üretim merkezleri arasına yazdırıyor.
Projenin temel amacı, yerel üreticilere sağlanan destekler ve sürdürülebilir üretim modelleriyle, bölgedeki çiftçilerin gelirlerini artırmak ve bölgesel ekonomiyi canlandırmaktır. Bu kapsamda, Ordu Yumurta Üreticileri Birliği’ne kurulan modern ve kafessiz yumurta üretim tesisi, bölgedeki kadın üreticiler başta olmak üzere toplam 85 çiftçiye istihdam olanağı sunuyor. Üretim alanlarındaki gelişmiş altyapı ve eğitimler sayesinde, üreticiler daha verimli ve hijyenik ürünler ortaya koyuyor.
Migros’un destekleri ve bölgesel üretimin yaygınlaşması
Migros, tedarik zincirinin güçlendirilmesi ve yerel üreticilerin güçlenmesi amacıyla birçok projeye imza atıyor. Bu projelerden biri olan Ordu Yumurtası Üretim Projesi, ülkenin dört bir yanındaki mağazalarda raflarda yer almaya başladı. İcra Kurulu Üyesi Ekmel Nuri Baydur ve Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi gibi isimler, başarı hikayesini ve gelecek hedeflerini paylaştı.
Baydur, “Ordu’da kurduğumuz yumurta üssünde, fındık ağaçlarının gölgesinde kafessiz ve hayvan refahını ön planda tutan yöntemlerle ürettiğimiz yıllık 35 milyon adet yumurta, şimdi Türkiye’nin dört bir yanındaki Migros mağazalarında müşterilerle buluşuyor. Bu başarı, bölgedeki üreticilerin güçlenmesine ve sürdürülebilir kalkınmaya büyük katkı sağlıyor” dedi.
Özellikle, yerel üreticilerin desteklenmesi, üretim kapasitesinin artması ve uluslararası standartlara uyum sağlanmasıyla bölgedeki istihdam ve gelirlerin yükseldiğine vurgu yapan Baydur, “Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda bu rakamı 50 milyona çıkarmak ve bölgedeki sürdürülebilir ekonomik gelişmeye öncülük etmek” şeklinde konuştu.
Çevreye duyarlı üretim ve hayvan refahı
Ordu Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz, “Yumurta üretimimiz, çevreye ve hayvan refahına büyük önem vererek, sağlıklı ve güvenilir gıda üretimini temel alıyor. Özenle seçilen üretim alanlarında, düzenli veteriner kontrolleri ve hijyenik ortamlar sağlanarak, yüksek kalitede ürünler elde ediliyor. Ayrıca, organik ve karma yemlerle beslenen tavuklar sayesinde, tüketicilere daha sağlıklı ve doğal ürünler sunuluyor” dedi. Ayrıca, yerel üreticilerin sistemi benimsemeleri ve geliştirmeleriyle, bölgedeki yumurta üretiminin artması ve çeşitlenmesi hedefleniyor.
Ancak, sürdürülebilirlik ve arz güvenliği açısından, kafesli üretim metodlarının da desteklenmeye devam edeceği ve Avrupa Birliği uyum süreciyle uyumlu yeni kafes sistemlerinin yaygınlaştırılacağı belirtildi.
Yerel üreticilerin ve sektör temsilcilerinin görüşleri
- Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu: “Bu proje, küçük üreticilerin ve kooperatiflerin güçlenmesi adına çok önemli bir adım. Migros ailesi olarak, yerel üreticilere ulaşmak ve onların ürünlerini uygun fiyatla tüketiciye sunmak bizim önceliğimiz. Bu sayede, sağlıklı ve güvenilir gıda erişimi sağlanırken, yerel ekonomiler de canlanıyor.”
- Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi: “Kendi çiftliğimde 1900 tavuk var. Üretimimiz, organik yemlerle ve hayvan refahını gözeterek yapılıyor. Bu projeyle birlikte, yumurta ürünlerimizi paketleyip, markalaştırarak piyasaya sunuyoruz. Migros’un destekleriyle pazarlarımız genişledi ve üretim kapasitemiz arttı. Önümüzdeki hedefimiz, tüm ülke genelinde daha fazla tüketiciye ulaşmak.”
Sonuç ve gelecek vizyonu
Ordu’da gerçekleştirilen kafessiz yumurta üretimi, hem yerel ekonominin güçlenmesine hem de hayvan refahı standartlarının yükselmesine katkı sağlıyor. Bu model, ülke genelinde yaygınlaştırılmak ve sürdürülebilir tarım politikalarının temel taşı haline getirilmek isteniyor. Tarım ve hayvancılık sektöründeki bu dönüşüm, hem tüketicilerin sağlığını koruyor hem de bölge ekonomisine önemli bir katma değer sağlıyor.