1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Prostat Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken 9 Temel Bilgi

Prostat Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken 9 Temel Bilgi

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Prostat Kanseri ve Güncel Durum

Son yıllarda dünya genelinde artış gösteren prostat kanseri, özellikle erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü konumundadır. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, akciğer kanserinden sonra en yaygın ikinci kanser olup, özellikle yaşlı erkekler arasında önemli bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Acıbadem Altunizade Hastanesi Üroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Nejdet Karşıyakalı ise, Türkiye’de yeni tanı alan prostat kanseri vakalarının her 100 bin erkekte yaklaşık 35 olduğunu belirterek, bu rakamın dünya ve ülke genelinde farklılıklar gösterebileceğine dikkat çekiyor.

Yapılan araştırmalar, büyük şehirlerde yaşayan erkeklerin prostat kanseri riskinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. İstanbul ve Ankara gibi metropol şehirlerde bu oranlar sırasıyla 43,7 ve 42,6 seviyelerinde seyretmektedir. Ayrıca, Asya kökenli erkeklerde prostat kanseri görülme sıklığının, batı ülkelerine kıyasla daha düşük olduğu bilinmekte olup, Japonya’dan Amerika’ya göç eden erkeklerde ise riskin hızla arttığı gözlemlenmiştir. Bu durum, çevresel ve diyet faktörlerinin hastalığın gelişiminde rol oynadığını düşündürmektedir.

Prostat Kanserinden Korunma ve Risk Faktörleri

1. Risk faktörlerine dikkat edin!

Prostat kanseri riskini artıran en önemli faktörler arasında ileri yaş, aile öyküsü ve genetik mutasyonlar (BRCA1 ve BRCA2) yer almaktadır. Ayrıca, yaşam tarzı ve çevresel etkenler de önemli rol oynamaktadır. Dr. Nejdet Karşıyakalı bu konuda şöyle açıklıyor: Sigara kullanımı, aşırı kilo, metabolik sendrom (bel çevresinde artış, trigliserit yüksekliği, HDL düşüklüğü, hipertansiyon, diyabet), sağlıksız beslenme alışkanlıkları (yoğun alkol tüketimi, yüksek proteinli hayvansal süt ürünleri, kızarmış ve işlenmiş etler), inflamatuar bağırsak hastalıkları, kellik, geçirilmiş cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve gece vardiyasında çalışma risk faktörleri arasında sayılabilir.

2. Metropol yaşamı, prostat kanseri riskini artırıyor!

Yapılan çalışmalar, büyük şehirlerde yaşayan erkeklerin prostat kanseri açısından daha yüksek risk altında olduğunu göstermektedir. İstanbul ve Ankara’da yeni tanı alan vakaların oranları, ülke ortalamasını aşmakta olup, sırasıyla 43,7 ve 42,6 oranlarındadır. Ayrıca, Asya kökenli erkeklerde risk daha düşükken, göç eden erkeklerde risk hızla artmakta ve Amerikan vatandaşlarına yaklaşmaktadır. Bu durum, çevresel ve diyet faktörlerinin hastalığın gelişiminde önemli rol oynadığını göstermektedir.

Prostat Kanserinden Korunma Yolları ve Güncel Yaklaşımlar

3. Prostat Kanserinden Korunmak İçin

Mevcut bilimsel araştırmalar, prostat kanseri riskini azaltacak kesin önleyici veya diyetle ilgili spesifik önerilerin henüz belirlenmediğini göstermektedir. Ancak, domates gibi likopenden zengin besinlerin, hafifçe pişirilerek tüketildiğinde, prostat kanseri gelişimini önleyici etkileri olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, kahve tüketiminin, günlük iki fincanla sınırlı tutulduğunda, hastalığın riskini azaltmaya ve ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabileceği öne sürülmüştür.

Prostat Kanseri Belirtileri ve Erken Tanı

4. Bu belirtileri dikkate alın!

Prostat kanseri genellikle idrar yapma sorunlarıyla kendini gösterir. Sık idrara çıkma, ani idrara çıkma isteği, yanma hissi, idrarı başlatmada güçlük, zayıf idrar akımı, mesanenin tam boşalmama hissi ve gece sık idrara kalkma en sık görülen belirtilerdir. Ayrıca, hastalığın ilerleyen evrelerinde idrarda veya meni kanı, erektil disfonksiyon, bel ve sırt ağrıları, bacaklarda şişlik, kilo kaybı ve iştah azlığı gibi semptomlar ortaya çıkabilir.

5. Genç yaşlarda da görülebiliyor!

Genellikle 65 yaş üzerindeki erkeklerde görülen prostat kanseri, son yıllarda genç yaşlarda da saptanmaya başlamıştır. %85 oranında 65 yaş ve üzerindeki kişilerde tanı konan hastalar olsa da, 50 yaş ve altındaki erkeklerde de hastalık vakaları görülmektedir. Ayrıca, ailesel faktörler nedeniyle, genç yaşlarda da prostat kanseri gelişme riski artmaktadır. Bu nedenle, genç yaşta risk altındaki bireylerin tarama ve kontrolü önemlidir.

Erken Tanı ve Tarama Yöntemleri

6. Düzenli muayene hayat kurtarır!

Prostat kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını artırır ve yaşam süresini uzatır. Bu nedenle, ailesinde prostat, meme veya over kanseri öyküsü bulunan kişiler ile 40 yaşından itibaren düzenli tarama yaptırmalıdır. Erken tanı, hastalığın yayılmadan tedavi edilmesine olanak tanır ve yaşam kalitesini korur.

7. Parmakla muayene ve PSA testi

Geleneksel yöntem olan parmakla rektal muayene, prostatın büyüklüğü, kıvamı, sınırları ve nodüller açısından değerlendirilir. Bu muayene, deneyimli bir uzman tarafından gerçekleştirildiğinde, prostat kanseri şüphesini erken safhada saptamada oldukça etkilidir. Ayrıca, kan testi olan PSA (Prostat Spesifik Antijen) seviyeleri de tarama amacıyla kullanılır. PSA testi, erken tanıya katkıda bulunur ve tanı konduğunda tedavi planını belirlemede önemli rol oynar.

Prostat Kanseri Tanısı ve Gelişen Teknolojiler

8. PSA testi ve biyopsi

Prostat kanseri tanısında en önemli laboratuvar testi PSA seviyeleridir. Yüksek PSA seviyeleri, detaylı tetkik ve gerekirse biyopsi ile değerlendirilir. PSA’nın prostat kanserine özgü bir belirteç olmadığı unutulmamalı, bu nedenle kesin tanı için biyopsi şarttır. Biyopsi işlemi, ultrason eşliğinde ve gerekirse MR görüntüleri kullanılarak yapılır. Günümüzde, füzyon biyopsi adı verilen yeni teknolojiler, prostatta şüpheli bölgelerin daha hassas ve hedefli şekilde örneklenmesine imkan tanır. Bu yöntem, önemli ve klinik anlamda önemsiz tümörleri ayırt etmede, tedavi kararlarını etkili biçimde yönlendirmektedir.

Hedefe Yönelik Biyopsi ve Son Gelişmeler

9. Hedefe yönelik biyopsi ve ileri teknolojiler

Gelişmiş teknolojiler sayesinde, füzyon veya hedefe yönelik prostat biyopsileri, MR ve ultrason görüntülerinin uyumlu kullanılmasıyla gerçekleştiriliyor. Bu sayede, klinik olarak önemli prostat kanserlerinin tespiti artarken, gereksiz ve klinik önemi olmayan küçük lezyonların saptanma oranı azalıyor. Böylece, gereksiz tedavi ve yan etkiler de minimize ediliyor. Bu gelişmeler, özellikle tanı ve tedavi aşamalarında hastaların konforunu artırmakta ve başarı oranlarını yükseltmektedir.

Prostat Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken 9 Temel Bilgi
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Şehir Burada ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!