Uluslararası Çeviri Günü ve Kültürlerarası Bağların Güçlendirilmesi
30 Eylül, her yıl Uluslararası Çeviri Günü olarak kutlanmakta olup, bu özel gün çevirinin ve çevirmenlerin toplumlar arası iletişimdeki kritik rolünü vurgulamaktadır. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi İngilizce Mütercim ve Tercümanlık Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Başak Ergil, bu anlamlı gün vesilesiyle çevirinin toplumsal ve kültürel önemi hakkında detaylı bilgiler paylaştı.
Kültürlerarası ve Kültürler-Ötesi İletişimin Temel Taşı
Dr. Başak Ergil, çevirinin sadece dilsel değil, aynı zamanda sosyolojik, ideolojik ve kültürel bir olgu olduğunu belirterek, “Birleşmiş Milletler’in 2017 yılında 30 Eylül’ü Uluslararası Çeviri Günü olarak ilan etmesi, küresel anlamda çevirinin önemine ve çevirmenin kültürlerarası köprü oluşturmadaki vazgeçilmez rolüne dikkat çekmektedir.” dedi.
Çevirinin Hayatın Her Alanına Entegre Olması
Çevirinin yaşamın doğal bir parçası haline geldiğini vurgulayan Ergil, “İnsanlar, toplumlar ve sektörler arasında köprü kuran bu pratik, globalleşen dünyada vazgeçilmez bir unsur olmuştur. Günümüzde mesleki, akademik ve kişisel hayatlarımızda, sosyo-kültürel ve sektörel bağlamlarda çeviriye dayanan bir yaşam sürüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Günümüzde Yazılı ve Sözlü Çevirinin Önemi
Türkiye’nin jeopolitik konumu ve tarih boyunca farklı kültürlerle iç içe geçmiş yapısı nedeniyle, çeviri hizmetleri ve ürünleri yaşamın her alanında belirleyici olmuştur. Ergil, “Ortadoğu’dan gelen mülteci akını, uluslararası yatırımlar ve sağlık turizminin artması, yazılı ve sözlü çeviri hizmetlerinin günlük yaşamın vazgeçilmez unsurları haline gelmesine neden olmuştur.” diyerek, bu alanlarda uzmanlaşmış çevirmenlerin toplumdaki rolüne dikkat çekti.
Çevirinin Herkes İçin Bir Paydaşı ve Tüketicisi
Ergil, “Her gün kullandığımız bilgisayar oyunları, televizyon dizileri ve internet siteleri gibi pek çok platformda, aslında çeviri ürünleriyle karşılaşıyoruz. Bu durum, herkesin çevirinin hem muhatabı hem de tüketicisi olduğunu gösteriyor.” diyerek, toplumun her bireyinin bu sürecin bir parçası olduğunu vurguladı.
Toplumsal ve Kültürel Mirasın Korunmasında Çevirinin Rolü
Gündelik yaşamdan kültürel mirasın aktarımına kadar çeşitli alanlarda çeviriye ve çevirmenlere olan ihtiyacın arttığını belirten Ergil, “Bu köklü topraklarda, farklı kültürlerin etkileşimini sağlayan ve zenginleştiren çeviri pratikleri, toplumumuzun temel taşlarından biri olmaya devam ediyor.” diyerek sözlerini tamamladı.