Uluslararası Katılımla Gerçekleşen Nörobilim Zirvesi
Üsküdar Üniversitesi tarafından organize edilen ve ev sahipliği yapılan 6. BaCI (Basic Clinical and Multimodal Imaging) Konferansı, 12 farklı ülkeden 60 civarında önde gelen araştırmacıya ev sahipliği yaptı. Bu prestijli etkinlik, nörobilim alanındaki en yeni gelişmeleri, genetik ve tıp teknolojilerini detaylı bir şekilde ele aldı. Konferans kapsamında, nörogörüntüleme teknolojilerinin klinik uygulamalarda ne kadar kritik bir rol oynayacağı konusunda önemli tartışmalar gerçekleştirildi.
Yenilikçi Nörogörüntüleme ve Beyin Haritalama Teknikleri
Kanada’nın Saint Vincent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Derek Fisher, beynin psikoz ve şizofreni gibi nörolojik rahatsızlıklarda nasıl değiştiğine dair yürüttükleri araştırmalardan bahsetti. Fisher, özellikle yeni teknolojilerin hastalara ve kliniklere kazandırdığı avantajlara vurgu yaparak, “Beynin hangi ilaçla nasıl göründüğünü, ilacın bazı durumları nasıl etkilediğini beyin haritalama yöntemleriyle görebiliyoruz” dedi. Bu gelişmelerin, tedavi planlarını kişiselleştirmede devrim yaratacağına işaret etti.
Kişiye Özel Tedavi İçin Teknolojilerin Gücü
Prof. Dr. Fisher, nörogörüntüleme alanındaki ilerlemelerin, hastaların yaşam kalitelerini artırmak ve erken tanı ile tedavi sürelerini kısaltmak adına büyük önem taşıdığını belirtti. Özellikle QEEG (beyin haritalama) ve fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) gibi yöntemlerin, şizofreni ve bipolar bozukluk gibi hastalıkların ayırt edilmesinde ve hastalık seyrinin izlenmesinde kullanılabileceğine dikkat çekti. “Bu teknolojiler, hangi hastanın hangi tedaviye daha iyi yanıt vereceğini belirlememizde kritik rol oynayacak” diye ekledi.
Prof. Dr. Pinhas Dannon’dan Geleceğin Psikiyatri Vizyonu
İsrail Herzog Tıp Merkezi’nden Prof. Dr. Pinhas Dannon, teknolojik gelişmelerin psikiyatri alanına katkılarını ve hastalara daha az acı, daha yüksek başarı oranları getirecek yeni yaklaşımları anlattı. Dannon, “Bugün psikiyatrik hastaları tedavi etmek oldukça zor. Çünkü beynin iç işleyişini tam anlamıyoruz ve semptomlara odaklanıyoruz. Ancak gelecekte gelişen görüntüleme teknikleri, beynin iç dinamiklerini görmemize imkan tanıyacak” diyerek, bu teknolojilerin klinik pratiği köklü şekilde dönüştüreceğine vurgu yaptı.
Farklılıkları Anlayabilmek ve Bireyselleştirilmiş Tıp
Konuşmasında, her bireyin farklı genetik ve düşünme biçimlerine sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Dannon, teknolojilerin bu farklılıkları ortaya koymada büyük rol oynayacağını vurguladı. “Her bireyin farklılıklarını anlamak, sadece sorunlara değil, aynı zamanda iyilik haline odaklanmamıza da olanak sağlayacak” diyerek, kişiye özel tedavi yaklaşımlarının önemine değindi.
Geleceğin Tıbbını Birlikte Tasarlayalım
Geleceğin tıbbını şekillendirmede ortak çalışmanın önemine değinen Dannon, “Entegre ve işbirliği içinde çalışmak, yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi ve uygulanmasında anahtar olacak” dedi. Ayrıca, nörogörüntüleme teknolojilerinin tıp eğitimine etkisinden söz ederek, teknolojinin hızla gelişen ve sürekli yenilenen yapısına da dikkat çekti. “Tıp eğitimi, teknolojik ilerlemelerle birlikte çok hızlı bir şekilde evrilmekte. Bu nedenle, genç doktorların en yeni teknolojilere hakim olması hayati öneme sahip” ifadelerini kullandı.
12 Ülkeden 60 Araştırmacı Bir Arada
03-07 Eylül 2023 tarihleri arasında Üsküdar Üniversitesi NP Sağlık Yerleşkesi’nde gerçekleşen konferansa, 12 farklı ülkeden 60 uluslararası uzman katıldı. Programda, nörobilim ve genetik alanındaki en yeni gelişmeler detaylıca tartışıldı. Ayrıca, nörogörüntüleme teknolojilerinin öncüsü kabul edilen Prof. Monte Buchsbaum’a, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından fahri doktora unvanı takdim edildi. Bu etkinlik, katılımcılara multidisipliner bir bakış açısı kazandırmayı amaçladı.
