Üsküdar Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve beşinci kez gerçekleştirilen 6. Temel Klinik ve Çok Modelli Görüntüleme (Basic Clinical and Multimodal Imaging, BaCI) Konferansı, alanında öncü isimleri bir araya getirdi. Konferansın açılışında konuşan nörogörüntüleme teknolojilerinin global öncülerinden, California Üniversitesi Radyoloji ve Psikiyatri Profesörü Prof. Monte Buchsbaum, sağlık sektöründe devrim yaratacak gelişmelerden bahsetti. Prof. Buchsbaum, kişiselleştirilmiş tıbbın önemi ve geleceği hakkında yaptığı açıklamalarda, genetik kodların okunması ve tedavi süreçlerine entegre edilmesinin, modern psikiyatri ve nörolojide en kritik alanlar olacağını vurguladı.
Gelişen biyoteknolojiler sayesinde, eski tedavi yöntemlerinin yeterliliğinin sorgulandığını belirten Prof. Buchsbaum, şizofreni ve depresyon hastalarının beyinleri üzerinde yaptığı araştırmalardan elde ettiği verileri paylaştı. O, “Şu anki teknoloji ve yeni ilaçlarla bu hastalıkları tedavi edebiliyoruz, ancak hâlâ hedeflediğimiz seviyeye ulaşmadık. Kişiselleştirilmiş tıp, mental sağlık alanında en yüksek standarttır ve her hastanın beynine özgü tedavi planları oluşturulmalıdır” ifadelerini kullandı.
Prof. Monte Buchsbaum’a Fahri Doktora Unvanı
Üsküdar Üniversitesi Senatosu, 10 Ağustos’ta gerçekleştirdiği toplantıda, Prof. Buchsbaum’un küresel ölçekte sinirbilim çalışmalarına yaptığı katkılar ve psikiyatrik hastalıkların tedavisindeki tutkulu çalışmaları nedeniyle ona Fahri Doktora unvanı verilmesine karar verdi. Bu anlamlı ödül, NP Sağlık Yerleşkesinde düzenlenen konferans sırasında takdim edildi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Prof. Buchsbaum’un cübbesini giydirerek onurlandırdı.
“Psikiyatride Hata Payı Yok”
Konferansın açılışında konuşan Prof. Buchsbaum, nörogörüntüleme teknolojilerinin ve özellikle EEG’nin psikiyatrik tanı ve tedavideki kritik rolüne dikkat çekti. “İnsanlar birbirinden farklıdır. Bir hastanın beynindeki farklılıklar, doğru tedaviyi belirlemek açısından çok önemlidir. Bu nedenle psikiyatride hata payı olmamalıdır. EEG gibi bilimsel ve nesnel ölçüm teknikleri, hastanın beynindeki özgün verileri ortaya çıkarır ve uygun tedavi planını belirlememizi sağlar” dedi.
Prof. Buchsbaum, ayrıca, “Gelecekte, ilk adım olarak EEG’den alınan verilerle sağlıklı bireylerle hastalar arasındaki farklılıkları tespit edeceğiz. Bu farklılıklar, özellikle ön lob veya başka bölgelerde olabilir. Ardından, bu verilerle ilaçların etkilerini karşılaştırıp, en uygun tedavi yöntemini belirlemek mümkün olacak. Böylece, hastalara özgü, daha etkili ve hedefe yönelik tedavi planları hazırlanacaktır” şeklinde detaylar paylaştı.
EEG ve İlaç Tedavisinde Devrim
Prof. Buchsbaum, EEG’nin psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavisinde sunduğu olanakların oldukça geniş olduğunu belirtti. “EEG’nin potansiyelini tam anlamıyla kullanmak, hastalıkların doğru teşhis ve tedavisinde büyük avantaj sağlar. Bu teknik, ilaçların beyin üzerindeki etkilerini net bir şekilde gösterir ve kişiye özel tedavi planları oluşturulmasına imkan tanır” dedi. Ayrıca, farklı ülkelerden araştırmacıların EEG’nin tedavi süreçlerindeki rolünü tartıştığını ve bu alandaki gelişmelerin hızla ilerlediğini vurguladı.
“Bilgi Paylaşımı ve Global İş Birliği”
Üsküdar Üniversitesi’nin, global bilgi paylaşımı ve uluslararası iş birliği konusunda öncü bir konumda olduğunu belirten Prof. Buchsbaum, “Dünyanın farklı ülkelerinden araştırmacılar, konferanslar ve ortak projeler aracılığıyla bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor. Bu sayede, bilim hızla ilerliyor ve daha etkili tedavi yöntemleri geliştiriliyor. Üsküdar Üniversitesi’nin bu alandaki çabaları, global bilim camiasında büyük takdir topluyor” ifadelerini kullandı.
Prof. Monte Buchsbaum Hakkında
1962 yılında ilk bilimsel makalesini yayımlayan Prof. Buchsbaum, nörobilim alanında 61 yılı aşkın deneyimiyle tanınıyor. Çoğunluğu pozitron emisyon tomografisi ve beyin metabolizması üzerine olmak üzere, bilimsel dergilerde 500’den fazla araştırma raporu yayınladı. Kendisi, alandaki en çok alıntı yapılan bilim insanlarından biri olup, Bilimsel Bilgi Enstitüsü veri tabanında yer alan çalışmalarla, şizofreni ve depresyon hastalarının beyin metabolizmasının niceliksel analizini içeren ilk çalışmayı gerçekleştirmiştir. Ayrıca, Psychiatry Research dergisinin 20 yıl boyunca kurucu editörlüğünü yapmış ve 10.000’den fazla makale taslağını değerlendirerek, 57 ülkeden bilim insanlarının çalışmalarını kabul etmiştir. Bu başarılar, onun, alanında saygın ve etkili bir uzman olmasını sağlamıştır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı